Birisi ricanızı reddederse ne hissedersiniz? Örneğin, “Ücret çekimi biraz erken alabilir miyim? Hafta sonu Los Angeles’a gideceğim” diye soruyorsunuz ve şefiniz kabaca yanıtlıyor: “Hayır, alamazsınız çünkü bordro daha henüz onaylanmadı.” Hayır ve alamazsınız çünkü sözcüklerinin nasıl yüzünüze kapatılan sözel kapılar gibi olduğunu görüyor musunuz? Bu sözcükler sizinle öteki kişi arasında bir karşıtlık ilişkisi doğurmaktadır, çünkü istediğinizi vermemektedir.
Robert Fulghum’un da belirttiği gibi, çocuk şarkısındaki o, “Taş ve sopalar kemiklerimi kırabilir, ama sözler hiçbir zaman beni yaralayamaz” dizesinin gerçekle pek ilgisi yoktur. Sözler yaralayabilir. Aslında belli sözler insanların kendilerini azarlanmış, utanmış, yargılanmış ya da reddedilmiş hissetmesine neden olur. O zaman da ona göre tepki gösterirler.
Birisi ricanızı reddederse ne hissedersiniz? Örneğin, “Ücret çekimi biraz erken alabilir miyim? Hafta sonu Los Angeles’a gideceğim” diye soruyorsunuz ve şefiniz kabaca yanıtlıyor: “Hayır, alamazsınız çünkü bordro daha henüz onaylanmadı.” Hayır ve alamazsınız çünkü sözcüklerinin nasıl yüzünüze kapatılan sözel kapılar gibi olduğunu görüyor musunuz? Bu sözcükler sizinle öteki kişi arasında bir karşıtlık ilişkisi doğurmaktadır, çünkü istediğinizi vermemektedir.
Robert Fulghum’un da belirttiği gibi, çocuk şarkısındaki o, “Taş ve sopalar kemiklerimi kırabilir, ama sözler hiçbir zaman beni yaralayamaz” dizesinin gerçekle pek ilgisi yoktur. Sözler yaralayabilir. Aslında belli sözler insanların kendilerini azarlanmış, utanmış, yargılanmış ya da reddedilmiş hissetmesine neden olur. O zaman da ona göre tepki gösterirler.