Blog yazılarımızı okumak için tıklayın

Mutluluğun Sırları – 17 Hayâsız Davranışa Karşı Kurallar

Tarih: 17.03.2023 09:00
Mutluluğun Sırları – 17 Hayâsız Davranışa Karşı Kurallar
Arabanızla yolda giderken, birden bütün şeritlerin, trafik ışıklarının, kaldırımların ve trafik levhalarının yok olmuş olduğunu görseniz neler hissedersiniz? Büyük bir kaos olur, değil mi? Hiç kimse kendini emniyette hissedemez. İnsan davranışının çoğunun kuralları vardır. Trafik kuralları sayesinde karşı yönden gelen arabaların yanından hiç çekinmeden geçebilirsiniz, çünkü öteki sürücülerin de kurallara uyacağına inanırsınız.
İletişimde Rehber İlkeler
"Gerçeklik vahşi bir orman gibiydi; hiçbir işaret levhası, kilometre taşı ya da sınır yoktu.”
                                                                                                                                                   - HELEN HAYES
Uzun vadeli bir ilişkiye girecek olanların huzur ve güvenlik içinde bir arada var olmasını sağlamanın bir yolu, daha baştan iletişim için rehber ilkeler belirleyip üzerinde anlaşmaya varmaktır. Çalışma arkadaşlarımdan Karen Waggoner’in evinde duvarda asılı bir kuralda şöyle yazılıdır: “Sıfat takmak yok - aptal, angut, ahmak demek yok!” Daha önce özür dilenmiş bir konuyu bir daha gündeme getirmemeye söz verin. Taraflardan biri hassas bölgeye adım attığında onu uyaracak bir işaret (“Mola!”) üzerinde anlaşın. İletişim sözleşmeleri yaparak sev­diğiniz insanlarla ilişkilerinizi iyi niyet ve huzur dolu bir şekilde sürdürebilirsiniz.
Barışı Muhafaza Edin
"Eğer barış istiyorlarsa, uluslar top atışlarına ön gelen iğnelemelerden vazgeçmelidir."
                                                                                                                         - NAPOLEON BONAPARTE
1. Aynı anda ancak bir kişi konuşur. Eğer birisi konuşmayı keserse ya da birkaç dinleyici kendi aralarında konuşmaya başlarsa, şu yöntemleri kullanarak bu kuralı pekiştirin.
• Gözünüzü söz sırasına sahip konuşmacıdan ayırmadan, elinizi müdahale eden kişiye/kişilere doğru kaldırarak kibarca şöyle deyin: “Affedersiniz...(konuşmacının adını söyleyin), herkes dikkatini verinceye kadar biraz bekler misiniz?” Cümlenizi kararlı bir ses tonuyla bitirmeye dikkat edin. Konuşmayı bölen kişiyi işbirliğine zorlamak için yakınıyormuş ya da tereddüt içindeymiş gibi bir izlenim vermekten kaçının.
• Konuşmayı kesen kişiye bakmayın. Siz bakarsanız herkes ona bakacaktır. Utanacak ve bu yüzden de herkesin içinde kendisini rezil ettiğiniz duygusuyla size öfkelenecektir.
• Eğer kişi müdahale etmeyi sürdürüyorsa, konuşmacıya bakmaya devam ederek düzene uyma çağrınızı daha yüksek ve emredici bir ses tonuyla tekrarlayın.
 • Ancak herkes yeniden sessiz olduğunda, elinizle işaret ederek ve “Teşekkür ederim, ...(konuşmacının adını söyleyin) şimdi devam edebilirsiniz. Bize... Anlatıyordunuz ” diyerek konuşmacıya yeniden söz verin.
Hoşa Gitmeyecek Şeyleri Hoşça Yapın “Yasaların bittiği yerde tiranlık başlar ” - WILLIAM PITT
Başkalarının Hakkına Saygı Gösterin
“Uluslar arasında olduğu gibi bireyler arasında da barışı sağlayan şey herkesin hakkına saygılı olunmasıdır.” - BENITO JUAREZ
En tartışmalı konuların bile barışçı bir şekilde ele alınmasını sağlamak için üç kurala daha dikkat etmek gerekir.
 • Diğer katılımcıların görüşlerini reddetmek yasaktır. “Böyle olmamıştı” ya da “Bu doğru değil” denmesine izin verilemez. Birisine doğru söylemediğini ya da yanlış olduğunu söylemek, onu kızdırmanın en kısa yoludur. Anlaşmazlığınızı birinci tekil şahısta konuşarak diplomatik bir şekilde ifade edin. “Ben bu görüşe katılmıyorum” ya da “Olayla ilgili benim farklı bir izlenimim var” deyin. Farkı görüyor musunuz? “Ben” diye konuştuğunuzda, karşıt görüşteki kişiye saldırmadan kendi konumunuzu açıklayabiliyorsunuz.
 • Yüksek sesle konuşulmaz. Bağırmak yasaktır. Bu kural gülünç görünebilir, ama bir tartışmayı mantıklı tutmanın anahtarıdır. Stanley Horowitz şöyle diyor: “Bir sohbetin düzeyini sesi yükseltmek kadar alçaltan başka bir şey yoktur.” Doğru söylüyor.
İnsanlar ne kadar yüksek sesle konuşursa o kadar az dinleyebilir. Normal bir tonda konuşmak insanların tarafsız bir şekilde etkileşim içine girmesine yardımcı olur.
 • Geçmişle boğuşmak yerine gelecek üzerinde odaklanın. Daha önce 9. ve 10. Bölümlerde de değinilmiş olan bu çok önemli anlayışı burada bir kez daha tekrarlamakta yarar vardır. Geçmişte yapılmış olması gereken şeylere (ve niçin yapılmadığına) zaman harcamak yerine, atılması gereken adımlara ve durumun bundan böyle nasıl ele alınması gerektiğine yönelin.
Kuralları Koyun “İnsanlar melek olsaydı devlete hiçbir zaman gerek olmazdı.” - JAMES MADISON
Eğer insanların birbirlerine nazik davranacağına güven duyulabilecek olsaydı hiçbir düzenlemeye gerek olmazdı. Ne yazık ki, çoğu grupta kendi başına bırakıldığında düşüncesizce başkalarının haklarını çiğneyecek tıynette, duyarsız en az bir kişi bulunur. O nedenle, katılımcıların korunabilmesi için kurallar konması gereklidir.

“Kelimeler tahripkâr olabilir. Birbirimize nasıl hitap ediyorsak, sonunda birbirimiz hakkında da öyle düşünürüz. Ve bunun etkisi olur.”
                                                                                                                                          - JEANNE KIRKPATRICK

 
Hemen Sor
Yükleniyor...